Cilt Bakımları

Akne Bakımı

Akne, genellikle ergenlik dönemi ile başlayan ve sonrasında çeşitli sebeplerle kalıcılığını sürdürebilen veya ileri dönemlerde farklı dış etkenlere maruz kalma sonucu ya da hormonal bozukluklar nedeni ile ortaya çıkan bir cilt lezyonudur.

Akneli ciltlerde, ilk dikkate aldığımız husus aknenin oluşum nedenidir. Akneye sebep olan başlıca faktörleri aşağıdaki gibi özetleyebiliriz;

● Ergenlik dönemi
● Cildin normalden fazla yağ üretmesi
● Hormonal dengesizlikler
● Karaciğer problemleri
● Bağırsak problemleri
● Cildin yeterli ve düzenli temizlenmemesi
● Sigara kullanımı
● Düzenli ilaç kullanımı
● Beslenme alışkanlıkları
● Sivilce sıkma
● UV ışınlarına fazla maruz kalma

Akne oluşumuna sebep olan faktör tespit edildikten sonra bu tetikleyici faktörlerin ortadan kaldırılması gerekmektedir. Aksi halde, uyguladığımız bakımlarda istenen sonucu elde etmek zorlaşmakta ve daha uzun bir sürece yayılmaktadır.

Aknenin sebebi, derinliği ve cilt yapısı analizine göre uzmanımız tarafından bakım protokolü hazırlanmaktadır.

Bakım sonrası uzmanımızın cilde uygun olarak belirleyeceği ev devam ürünleri ve özellikle güneş koruyucu kullanımı akne protokolünü destekleyen olmazsa olmaz önemli bir rutindir.

Leke Bakımı

Cildimize rengini veren melanin pigmenti normal şartlarda tüm vücuda eşit dağılmaktadır. Ancak bazı dış etkenler nedeni ile cildin bazı bölgelerinde melanin pigmentleri toplanarak koyu renkli leke görünümüne sebebiyet vermektedir.

En sık karşılaştığımız leke türleri;

● Akne lekeleri
● Güneş hasarı sonucu oluşan lekeler
● Hamilelik lekeleri
● Yaşlılık lekeleri

Leke bakımlarında cilt uzmanımız, lekenin oluşum nedeni ve cilt yapısını dikkate alarak bakım protokolü hazırlar.

Cildin yapısına ve hassasiyet derecesine göre peeling, microderm gibi uygulamalara profesyonel, dermokozmetik, aydınlatıcı ve cilt tonu eşitleyici maske ve ürünler eşlik etmektedir.

Cilde uygun doğru uygulama ve ürünler ile lekeden tamamen kurtulmak mümkündür.

Hassas Cilt Bakımı

Ciltte farklı nedenlere bağlı olarak hassasiyet oluşabilmektedir. Kuruluk, gerginlik, kaşıntı ve/veya bölgesel pul pul dökülmeler ciltte hassasiyet oluşmaya başladığının göstergeleridir.

Ciltte hassasiyete sebep olan faktör tespit edilip ortadan kaldırılmadığı takdirde cilt bariyeri hasar görür.

Öncelikle ciltte hassasiyet yaratabilen faktörleri özetleyelim;

● Hava değişimleri - Cildin korumasız olarak soğuğa maruz kalması
sonucu kızarıklık, kaşıntı ve gerginlik oluşur.
● Kozmetik ürünlere bağlı hassasiyet - Cilde yapısına uygun olmayan ve dermokozmetik olmayan ürünler veya yanlış miktarda ve sıklıkta ürün kullanımı ile kullanılan ürünlere karşı cildin alerjik reaksiyon vermesi sonucu gerginlik ve kaşıntı oluşabilmektedir.
● Dönemsel hassasiyet - Uyku ve beslenme düzeni değişiklikleri, regl, menopoz, dönemsel stres gibi durumlarda ciltte aniden sivilcelenme görülebilmektedir
● Nemsizliğe bağlı hassasiyet - Yeterli miktarda su tüketilmemesi, soğuk ve rüzgarlı havalarda cildi düzenli nemlendirmemek vb durumlarda cilt yüzeyinde pürüzlenme, kaşıntı, pul pul dökülmeler oluşur.

Hassas cilt bakımında, diğer bakımlarda olduğu gibi cildin yapısı da dikkate alınmalıdır. Sadece hassas cilt yoktur; yağlı & hassas cilt, kuru & hassas cilt, egzamalı & hassas cilt vb birçok kombinasyon ile karşılaşabiliriz.

Hassas cilt bakımında önemli olan husus, hassasiyete sebep olan faktörün tespiti ve ortadan kaldırılması ile hassasiyete eşlik eden cilt yapısıdır.

Hassas cilt bakımlarında öncelikli hedefimiz cildin zarar görmüş olan bariyerinin seramidler, hyaluronik asit, kolajen ve antioksidan desteği ile onarılması ve sonrasında da güçlendirilmesidir.

Anti-Aging (Yaşlanma Karşıtı) Bakım

Cilt yaşlanmasında tartışmasız en önemli faktör güneşin her geçen gün artan zararlı ışınlarıdır. Ancak, çoğunlukla kapalı ortamdayım, beni fazla etkilemez diyemiyoruz. Bunun nedeni, UV ışınlarının yanı sıra her gün aralıksız maruz kaldığımız HEV (mavi ışık) ve IR (elektromanyetik radyasyon).

Günümüzde teknolojinin hayatımızdaki yeri gittikçe artıyor. Tüm bunlar cildimizin eskiye oranla daha hızlı yaşlanmasına neden oluyor.

Artık hepimizin evlerinde olan TV, özellikle erkeklerde TV’ye maruziyeti arttıran oyun konsolları, hepimizin elinde olan cep telefonları ve bilgisayar başında çalışma ile her gün ister istemez zararlı ışınlara maruz kalıyoruz.

Bu fazlaca maruziyet, ciltte hiperpigmentasyon, antioksidan kapasitesinin ve kolajen üretiminin azalması ile sarkmalara, lekelere ve kırışıklıklar gibi yaşlanma belirtilerine yol açıyor.
Yüzümüzün en hassas bölgesi göz çevresi ise zararlı ışınlara en çok maruz kalan bölge olarak ilk yaşlılık belirtilerinin görüldüğü noktalar oluyor.

Anti-Aging bakımlarımızda, cildin yapısı analiz edilerek cilde uygun profesyonel ve dermokozmetik ürünler ile yapılan uygulamalarda;

● Cildin antioksidan üretimi desteklenerek cilt bariyeri güçlendiriliyor.
● Cildin kolajen üretimi tetiklenerek kırışıklıkların giderilmesi ve yeni kırışıklık oluşumunun engellenmesi sağlanıyor.
● Somon DNA, peptitler ve B kompleks ve C vitamini eşliğinde lifting uygulamaları yapılarak cilt sarkmaları toparlanarak daha sıkı ve genç bir cilde kavuşmanız sağlanıyor.

Nem Bakımı

Kuru cilt ve nemsiz cilt genellikle aynı gibi algılanır. Bir çoğumuzda cildim kuru ise nemsiz kalmıştır algısı vardır. Ancak kuru cilt ile nemsiz cilt farklıdır. Kuru cilt ile nemsiz cilde uygulanan cilt bakımları da bu doğrultuda farklılık gösterir.

Kuru cilt bir cilt tipidir, nemsiz cilt ise bir cilt sorunudur. Yağlı ve karma ciltlerde dahi nemsizlik görülebilir.
Kuru cilt genellikle genetik olarak cildin az yağ üretmesi veya yaşadığımız bölgenin iklimine bağlı ya da hormonal nedenlerle oluşan kalıcı bir durumdur.

Kuru ciltte çoğunlukla burun kenarları ve dudak çevresinde pul pul dökülmeler görülür. Nemsiz ciltte ise kuruluk ile beraber ince çizgiler oluşur. Cilt donuk ve mat görünür, sağlıklı ve doğal ışıltısını kaybeder.

Erken fark edilip müdahale edilmeyen nemsiz cilt, dokuyu korumak amacıyla aşırı yağ üretmeye başlar ve zamanla özellikle T bölgesinde yağlanma görülür. Nemsizlik varsa bu tüm vücuda yayılmıştır.

Ciltte nemsizlik neden oluşur?

● Ciltte nemsizliğe sebep olan en önemli faktör yeterli miktarda su tüketilmemesidir. Günde en az 2 litre su tüketimi tüm organlarımız için olduğu gibi cilt sağlığımız için de gereklidir.
● Bulunduğumuz ortamın nem oranı düşük ise cilt kendini nemlendirmek için vücuttaki suyu daha fazla kullanır, bu da vücutta su kaybı ve ciltte nemsizlik olarak bize geri döner.
● Cilt bakım ürünlerinin yanlış kullanımı ve cilde uygun ürün kullanılmaması cildin nem dengesini bozabilmektedir.
● Akne tedavisi için kullanılan ilaçlar da kurutma özellikli olduğu için ciltte nem kaybına neden olabilmektedir. Akne tedavisi sırasında cilt bakımı, nem dengesi ve cilt sağlığı açısından oldukça önemlidir.
● Cam açılmayan plaza ortamı gibi uzun süre bulunduğumuz ortam ve sigara dumanına maruziyet de yine ciltte nem kaybına neden olmaktadır.

Nem bakımlarımızda öncelikle uzmanımız tarafından cilt tipi analizi ve varsa nemsizliğe eşlik eden diğer cilt sorunları tespit edilir. Sonrasında cildin ihtiyacına yönelik uygulama ve ürünler ile cilt bariyeri onarılıp güçlendirilerek, cildin emilimi en yüksek düzeye çıkartılır. Devamında nem oranı ve emilimi ev ürünlerinden çok daha yüksek ürünler ve
maskeler ile cilt neme doyurulur. Eğer nemsizliğe bağlı ince çizgiler oluşmaya başlamışsa, anti-aging bakımlar ile de kombine bakım protokolü öneriyoruz.

Nem bakımı beraberinde günlük rutinde mutlaka nemlendirici özellikli dermokozmetik temizleme ürünleri ile sabah - akşam temizleme, cilt tipine uygun dermokozmetik nemlendirici ve zararlı ışınlara maruz kalma durumunda mutlaka güneş koruyucu kullanılmasını tavsiye ediyoruz.

Vitamin Bakımı

Beslenme düzeni ve tüketilen yiyeceklerin sağlıklı olmasına dikkat edilmesi, genel vücut sağlığımızda olduğu gibi cilt sağlığımız üzerinde de oldukça etkili olmaktadır.

Düzensiz beslenme ve sağlıksız gıda tüketimi, vücudun alması gereken vitamin ve antioksidanları yeterli miktarda alamamasına, bu durum da ciltte vitamin eksikliği sonucu deformasyona neden olur.

Ciltte yaşanan vitamin kaybı, dış etkenlerin zararlı etkilerine en çok maruz kalan bölgemiz olan yüzümüzü etkiler. Vitamin kaybı sonucu cilt nemini, canlılığını kaybeder, doku gevşemesi sonucu sarkmalar ve kırışıklıklar görülmeye başlar.

Vitamin bakımında cilde formunu, nemini ve canlılığını geri kazandırmak için öncelikle derin cilt temizliği ile oksijenlenme sağlanır. Devamında hyaluronik asit, kolajen takviyesi ve cildin ihtiyacına yönelik aşağıdaki hücre yenileyici vitaminler uzmanımız tarafından kişiye özel olarak belirlenerek uygulanır.

● A vitamini - Siyah nokta ve tıkalı gözenekler varsa, yağlanma ve akne görülüyorsa retinol olarak da bilinen vitamin A takviyesi yapılır.
● B kompleks vitaminler - Niacinamide olarak bilinen B3 vitamini cilt bariyerini güçlendirirken, inflamasyonu azaltıp gözenekleri sıkıştırmada kullanılmaktadır. B5 vitamini ise hassas ciltlerde kuruluğu ve kaşıntıyı yatıştırıp cildi nemlendirir.
● C vitamini - Güçlü bir antioksidandır, cildi dış etkenlere karşı korur, onarır, cilt tonunu eşitler ve leke görünümünü azaltır.
● D vitamini - Hücrelerin yenilenme hızını arttırır ve hasar görmüş cilt dokusunu onarır.
● E vitamini - Güçlü bir antioksidandır, cildin onarılmasını ve beslenmesini sağlar. Akne izlerinin giderilmesini destekler.
● F vitamini - Cilt bariyerini oluşturan seramidlerin üretimini tetikleyerek cilt bariyerini güçlendirir ve ödemi azaltır.
● K vitamini - Kolajen üretimini hızlandırır ve cilt elastikiyetini arttırır.
● Glutatyon - Cildin bağışıklığının güçlendirilmesi, yaşlanma etkilerinin giderilmesi ve detoks yapması için en güçlü antioksidanlardandır.
● Koenzim Q-10 - Cildin elastikiyetini artırır ve kırışıklık oluşumunu önler.

Göz Çevresi Bakımı

Yüzümüzün en hassas bölgesi, derisinin ince olması ve zararlı ışınlara en çok maruz kalan bölge olması nedeni ile göz çevremizdir.

İlk yaşlılık belirtileri ve en çok mimik çizgileri göz çevresinde görülür. Bu nedenledir ki, bakımına en çok özen göstermemiz gereken yerimiz göz çevremizdir. Düzenli profesyonel bakımların yanı sıra ev rutinleri ile de sürekli desteklememiz gerekir.

Yaşlılık belirtileri yanı sıra uyku düzeni bozukluğu, yeterli su tüketmemek ve hatta bazı sağlık sorunları, göz altı torbaları ve göz altı morlukları gibi sonuçlarla kendini belli eder.

Göz çevresi bakımında, kişinin göz çevresinde gözlemlenen sorunlara ve oluşum nedenlerine yönelik uygulama ve ürünler tespit edilerek cilt uzmanımız tarafından kişiye özel bakım protokolü hazırlanır.
Göz çevresi, dokusunun ince ve hassas olması nedeni ile nem ve kolajen takviyesine ihtiyaç duyar. Bununla birlikte, göz çevresi bakımlarımızda, deformasyonun boyutuna ve gözlemlenen sorunlara göre vitamin ve nem takviyesi, kolajen üretimini arttıran uygulamalar, lifting, kırışıklık giderici yöntemler ve maskeler uygulanmaktadır.

4 Mevsim Peeling ile Cilt Yenileme

Akneli, lekeli ve geniş gözenekli ciltlerde peeling uygulamaları ile üstteki hasarlı cildin soyularak alttan yeni, sağlıklı cildin gelmesi sağlanır.

Bu işlem için eskiden geleneksel kimyasal peeling uygulamaları ile sadece kış aylarında cildin kalın katmanlar halinde soyulması sağlanıyordu.

Gelişen teknoloji ile kullandığımız çift fazlı kimyasal peeling uygulaması, ciltte mikro soyulmalar yaparak bu süreci daha konforlu hale getirmiştir.
Bu nedenle, 4 mevsim güvenle uyguluyor ve memnuniyetinizi garanti ediyoruz.

4 mevsim peeling aşamaları aşağıdaki gibidir;

1.Faz: Salisilik Peel - Salisilik asit, gözeneklerin en derinine kadar nüfuz edebilen bir içeriktir. Cildi akneye ve gözeneklerin tıkanmasına neden olan fazla yağ ve kirden derinlemesine arındırır. Cildin üst tabakasında biriken ölü hücreleri temizler.

2.Faz: Retinol Peel - A vitamininin türevlerinden olan Retinol, temelde sebum üretimini baskılayarak akne oluşumunu durdurur. Salisilik Peel ile arındırılmış cilde derinlemesine nüfuz ederek, akne oluşumunu engeller ve genişlemiş gözenekleri sıkılaştırır. Mikro soyulmalar ile aktif akneyi kurutarak cilt yüzeyinden temizler. Bunun yanı sıra, kolajen ve elastin proteinlerini güçlendirici etkisi ile ciltteki yaşlılık belirtilerinin giderilmesinde de etkili bir anti-aging içeriktir.

Yeni nesil peeling, cildi fark ettirmeden mikro soyulmalar ile yeniler. Sağladığı bu konfor ile uygulama sonrası günlük hayata rahatlıkla devam edilebilir.

Akne ve lekelerin oluşum nedeni, yoğunluğu ve derinliğine bağlı olarak seans sayısı kişiye özel olarak değişkenlik göstermektedir.

Thesera L - PDO İp Askı İğnesiz Yüz Germe Sistemi

Yüz, boyun ve dekolte bölgesinde sarkma ve kırışıklıklar başlamış, nem ve elastikiyet kaybı olanlar ancak cerrahi yöntem istemeyenler için tasarlanmış bir sistemdir.

Fransız ip askı yönteminde kullanılan PDO iplerin özel solüsyon sayesinde eritilerek cilt altına yedirilmesi yöntemidir.

• Cilt tonunu eşitler
• Lifting etkisi yapar
• Göz kapağını yukarı kaldırır
• Düşük kaş yapısını kaldırır
• Tüm yüz ve boyunda açık olan gözenek yapısını sıkılaştırır
• Sürekli kollajen ve elastin üretimini tetikler

Her paket 4 seanslık uygulama kiti içerir. Birer hafta ara ile 4 seans uygulama sonucunda toparlanmış, diri, genç ve canlı bir görünüme kavuşabilirsiniz.

Ciltteki deformasyon ve yaşlılık belirtilerinin yoğunluğu ve derinliğine göre seans sayısı kişiye özel olarak ayarlanabilmektedir.

Kolajen İp İle Kırışıklık Doldurma

Göz çevresi, alın, kaş ortası ve nazolabial çizgilere; ipek ekstraktı, hexapeptit ve kolajen ile özel olarak tasarlanmış ipler yerleştirilerek ince çizgiler ve derin kırışıklıkların doldurulması yöntemidir.

Lipozomlama tekniği ile hazırlanmış özel serum, kolajen iplerin cilt tarafından emilerek cilt altında kolajen bir doku oluşturmasını ve böylece kırışıklıkların giderilmesini sağlar. Mimiklerinizi kaybetmeden, en doğal yolla kırışıklıkları doldurur.

Serum, hyaluronik asit, niacinamide, glukosamine, A ve E vitaminleri, ginseng, ve jojoba içeriği ile kırışıklıkları doldurmanın yanı sıra daha sıkı, genç, tazelenmiş, nemli ve parlak bir cilt sağlar. İçerdiği peptit kompleks sayesinde cildin doğal protein yapısını destekler.

Her uygulama sonrası, ilk 1 saatte %9, 6 saat sonra %26 dolgunluk sağlar.

Kırışıklıkların yoğunluğu ve derinliğine bağlı olarak ayrıca uygulama yapılacak bölge tercihine göre seans sayısı kişiye özel olarak belirlenebilir.