Ramazan ayının gelmesiyle beslenme düzenimizde değişiklikler olmakta ve akıllarda sağlıklı beslenme, kilo alıp-verme ile ilgili soru işaretleri oluşmakta. Bu yazımızda Ramazan döneminde vücudumuza zarar ve fazlalık değil, zindelik ve sağlık katacak önerilerde bulunacağız.
Sahurda kahvaltılık ağırlıklı beslenmeye özen gösterilmelidir. Zira sahurda protein ve karbonhidrat içeriği zengin besinleri tercih etmek hem daha sağlıklı beslenmenizi hem de daha uzun süre tok kalmanızı sağlar.
İftarda orucu bir bardak ballı (mümkünse katkısız hakiki bal tercih edin) su veya komposto ile açmak kan şekerimizi dengeleyecektir. Oruç açıldıktan sonra 15-20 dk kadar ara verilip, bu aradan sonra iftar menüsüne devam edilmelidir. Vücuda uzun süre aç kaldıktan sonra besin girişi olacağından, metabolizmanın buna alışması için vücuda zaman tanınmalıdır.
İftardan 1 saat kadar sonra kısa bir yürüyüş metabolizmanın yavaşlamasını önleyecektir. Bu da ramazanda kilo alımını önlemeye yardımcı olur.
Uyanık kalınan süre boyunca 2 saatte bir ara öğün yapılmalı, bu ara öğünlerde yalnızca katı besinler tüketilmemeli; bu süreçte vücudun bir günlük ihtiyacı olan su tüketimi sağlanmalıdır, yani bol miktarda su tüketilmelidir.
Ara öğün olarak meyve ve süt ürünleri tercih edilmesi uygundur. Böylece posa, vitamin, mineral ve sıvı alımı arttırılmış; bağırsakların düzensiz çalışması önlenmiş olur.
Tatlı tüketimi ise haftada bir defa ile sınırlandırılabilirse kan şekeri yükselmesi ve kilo alımı mümkün mertebe önlenmiş olacaktır.
Ramazan ayında sahura kadar uykusuz kalıp yemek yiyerek yatmak sindirim sistemi ve metabolizmamızın çalışma düzenini bozacağından önerilmemektedir. Bu dönemde erken yatmaya özen göstererek, sahurda uyanıp sonrasında tekrar uyumamak veya sahurdan en az bir saat sonra uykuya geçmek en sağlıklısı olacaktır.
Sadece yemek yeme konusunda değil, sözlerimizde ve davranışlarımızda da nefsimize hakim olacağımız; sadece bedenimizi değil zihnimizi ve ruhumuzu da arındıracağımız bir Ramazan olmasını dileriz.