Uyku, gün boyunca yorulan ve yıpranan vücudun dinlenmesi, kendini yenilemesi ve yeni bir güne hazırlanması için gerekli, biyolojik ve psikolojik bir ihtiyaçtır. Bu zaman diliminde, tıpkı bir arabanın bakıma alınması gibi vücut da kendini bakıma alır. Bu zaman diliminde meydana gelen sorunlar, yani verimli uykuya engel olan durumlar, vücudun dinlenmesine ve yenilenmesine engel olarak erken yaşlanmaya ve daha ciddi birçok duruma sebep olur.
Uyku problemi farklı şekillerde kendini gösterir. Bazı kişilerde uykuya dalma, bazılarında erken uyanma ve bazen de sürekli uyuyamama durumları kendini gösterir.
Herkesin ihtiyacı olan uyku süresi birbirinden farklıdır. Bu sebeple şu kadar saat uyumak gerekir gibi bir tavsiyede bulunmak söz konusu değildir. Kimi insan 9-10 saat uyku ile yetinemezken kimisi 4-5 saat uykuyla zinde kalır. Bu sebeple öncelikle kendimizi, vücudumuzu ve biyolojik saatimizi tanımalı, bu doğrultuda bir uyku düzeni oluşturmalıyız.
Uykusuzluğun veya verimli uyku uyuyamamanın nedenleri, genel olarak aşağıdaki gibi sıralanabilir;
- Gereğinden az veya fazla uyumak (uyku bozukluğuna yol açar)
- Yan etkileri arasında uykusuzluk bulunan ilaçlar kullanmak
- Duygusal problemler, sosyal çevrede sorunlar, sıkıntı, stres, üzüntü yaşamak
- Fazla heyecanlı, sinirli, mutlu, üzgün, stresli olmak
- Akşamları fazla çay, kahve (kafein içeren besinler) tüketmek
- Sürekli uyku problemi yaşayan kişilerin “yine uyuyamayacağım” korkusu yaşayarak stres altına girmeleri ve kendilerini bir kısır döngüye sokmaları
- İntoleransı olunan gıdaları tüketme.
Bu sebepler göz önüne alınarak uyku sorununu gidermek adına adımlar atılabilir.
Tüm bunlara ek olarak uyku süresinin değil UYKU KALİTESİNİN önemli olduğu unutulmamalıdır. Uyku kalitesini artırmak için atılması gereken ilk adım yatak ve yastığınızın rahatlığını ve sağlıklı oluşunu kontrol etmektir.
Uykuya dalamamak kadar uykuyu sürdürememek (yani sık sık uyanmak) ve sabah erken uyanıp tekrar uyuyamamak da uyku problemi yaratır.